EDİTÖRDEN
BU NEYİN İNADI?
BU NEYİN İNADI?
Diyorlar ki; Haldun Güler'i çok yazıyorsun! Evet aynen yazıyorum. Tekirdağ'a her mevzunun her yönüyle damgasını vurmuş birinden bahsediyorum. Ekrem Eşkinat ise bu isimle anlamsız bir şekilde ters düştü. Hemde işin başında ve hiç gerek yokken.
Şimdi bu terslikleri analiz edelim istiyorum. Ama öncelikle haberimizde de verdiğimiz gibi Haldun Güler mahkemlerini birer birer kazandı ve hukuk mücadelesinde galip gelen taraf oldu. Şimdi seve seve görev verilecek. Aklı başında bir İDARECİ aktif görev vererek kente olan gecikmiş kazanımları toparlar.
Şimdi gelelim meseleye. Yani bizlerin, hatta az çok işin kıyısında köşesinde olanların değerlendirmelerinin derlemesine. Fazla değil biraz geriye gidelim. Yerel seçimlere yani. Seçimler öncesi Ekrem Eşkinat ve Haldun Güler bir ortamda karşılaşırlar ve Eşkinat'ın ağzından şu sözler çıkar. "Sen haksızlığa uğradın. Senin itibarını birlikte geri kazanacağız. Bu kenti birlikte yöneteceğiz." Tam kelimesi kelimesine bu olmasa da üç aşağı beş yukarı durum böyle oldu. O gün o toplantıda olanlar bunun en canlı örnekleri.
Zaman geldi geçti ve Seçimi CHP tüm ilçelerde olduğu gibi Merkez Süleymanpaşa ilçesinde de zaferle kazandı. Ancak seçim sürecinde ve seçim sonrası kırarak dökerek yol alan Eşkinat'ın koltuğa oturur oturmaz ilk icraatlarından birisi Haldun Güler'le çalışmıyor olacağının kesinleşmesiydi. Güler büyük bir sabırla beklemesine rağmen bir türlü görev verilmemiş hatta Eşkinat tarafından neredeyse 30 yıllık memuriyeti bile YOK sayılmıştı. Neyse ki hukuk öyle demedi.
Seçimlerin hemen ardından ne olduysa oldu, Eşkinat Haldun Güler ile çalışmayacağını çeşitil ortamlarda ifade etti. Bu arada araya bir sürü HATIRLI kişiler girse de Eşkinat bu inadından vaçgeçmedi. Öyle bir inat etti ki; iş mahkemelere taşındı. Haldun Güler'in evine tebligat yapacak kadar inat sürmüş ve gizliden gizliye büyük bir mücadele başlamıştı. Bu nokta da Eşkinat'ın bu kadar inat olmasını şöyle değerlendirebiliriz. Siyaseten Haldun Güler yaptığı çalışmalarla Eşkinat'ın önüne geçebilirdi veya önüne geçeceği düşünülen kişilerin HATRI Eşkinat üzerinde daha baskın olmuştu.
Eğer durum böyleyse bunu düşünenler ve böyle isteyenler daha yolun başında Hasan Çalı'nın mahkeme kararıyla geri dönmesinin bir örnek teşkil edip Haldun Güler'in de SON aşamada böyle bir girişimde bulabileceğini ve kazanacağını düşünmüyor muydu? Bu arkadaşlar neyin kafasını yaşıyorlardı? Yani işin içinde aslında Tekirdağ Belediye Başkan yardımcısı iken özellikle medyada fazla POPÜLER olmasından korkuldu mu? Bunların her biri birer soru.
Son aşamada Süleymanpaşa Belediyesi'nden Eşkinat'a en yakın isimlerin istifa etmesini de göz önünde bulundurursak (ki bu taraflarca reddedilse de doğruluğu inkar edilmiyor) o zaman Ekrem Eşkinat'da büyük bir EGO var. Bu egonun kime faydası var bilinmez ama kente zarar vereceği aşikardır.
Haldun Güler ile ilgili söylenen olumsuz mevzuların ise bana nedense çok inandırıcılığı kalmadığını düşündürüyor. Sonuçta dedikoduyu 'hiç sevmeyen' bir yapımızın da olmadığını inkar edemeyiz. Varın gerisini siz düşünün...
Okunma Sayısı : 1015